İnşaat Tarihi
İnşa etmek insanların temel ihtiyaçları arasında yer almaktadır. Barınmak, sosyalleşmek, alışveriş yapmak, çalışmak, iş alanları, ulaşım, sağlık, eğitim gibi akla gelen tüm gereksinimlerde inşa etme gereksinimi ortaya çıkar. Bu nedenle insanın var olduğu her alanda inşaat projeleri daima varlık gösterecektir. İnşaat günümüzde önemli yere sahip iken çıkış noktası çok eski zamanlara dayanır. Millattan önce dönemlerde dahi insanlar ibadet etmek için ve barınmak için çeşitli yapıların inşasına başlamışlardır. Çıkarılan M.Ö birçok yapıda önemli inşaat ve mimari detaylar karşımıza çıkar. Resmi olmamakla beraber binlerce yıl öncesinde otantik ve ilkel yaşam içerisinde inşaat yerini almıştır. Resmi kaynaklara göre mimari olarak resmiyet kazanan yapılar milattan önce 2500 yılları civarlarına dayanmaktadır. Belgeli olarak yapılan ilk inşaatın 5 bin yıl önce olması inşaat sektörünün ne denli önemli olduğunu bizlere kanıtlar niteliktedir. Bahsedilen dönemde Mısır piramitlerinin yapımı sırasında inşaat temelleri belgeli şekilde karşımıza çıkmıştır. Filmlere dahi konu olan İmhotep, King D. piramitinin inşası için ön ayak olmuştur. Özellikle millattan önce 5000 ile M.Ö 2000 yılları arasında piramitlerin etkisi yaygın şekilde karşımıza çıkar. Ülkemizi ilgilendiren Mezopotamya bölgesinde de aynı etkiler o yıllarda görülmüştür. Son yıllarda çıkarılan Göbeklitepe kalıntıları bu durumu kanıtlar niteliktedir. Fakat dönemin ilkel olması sebebiyle zamanında yapılan piramitler insan gücüyle yıllarca süren çalışmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. Ancak işçilik, mimari ve sembollerin önemi o dönemde de etkisini fazlasıyla hissettirmektedir. Günümüzde o dönemden kalma kitabeler ve çeşitli inşaat eserleri paha biçilemez değerlere sahiptir.
İnşaat alanlarında gelişimler milattan sonraya kadar taşınmıştır. Bu gelişmeler ışığında 14.yy - 15.yy arasında mimar ve inşaatçı kavramları kullanılmaya başlanmıştır. İlk olarak kabul gören inşaatçı Mimar Sinan ve John Smeaton adlı kişiler olarak literatürde yer alır. Bilindiği üzere Mimar Sinan, Sultan Ahmet Camii, Selimiye Camii ve Mimar Sinan köprüsü gibi eserlere imza atmıştır. Bu nedenle inşaat temelleri içerisinde Türkiye ve Osmanlı büyük yere sahiptir. Mezopotamya topraklarına sahip ülkemiz ve Mimar Sinan gibi birine sahip olmak ülkemiz için büyük önem teşkil eder. 15.yy sonrasında inşaat gelişmeleri teknoloji ile birlikte devam etmiştir. Özellikle 17.yy ve 18.yy civarlarında İtalya sınırlarında mimarlığa ait birçok yapı karşımıza çıkar. Bilindiği üzere İtalya ve Vatikan birçok ünlü ressama, heykeltıraşa ve mimara ev sahipliği yapmıştır. Farklı ve özel motiflerin dönemde kullanılması inşaat sektörünü daha da geliştirmiştir. Gelişmeler sonrasında 19.yy başlarında teknoloji ile birlikte inşaatlar oldukça önemli bir hal almıştır. Nüfus artışı ve çeşitli ihtiyaçlar sebebiyle yapı üretimi daha yaygın hale gelmiştir. 1950 yılından sonra ise inşaat sektörü tamamen oturarak inşaat firmaları ve teknolojik iş makineleri kullanılmaya başlanmıştır. Zamanla teknolojinin ilerlemesi mimari özelliklerinde gelişmesine vesile olmuştur. İnşaat sektörünün eğitimli kişilere teslim edilmesi, teknolojik yazılımlar, bilgisayar araçları, internet, inşaat makineleri gibi değişimler inşaat sektörünün kalitesini yukarıya çeken faktörlerin başında gelmektedir. Ortaya çıkan yapılar her geçen gün daha kaliteli hale gelmektedir. Bu durumu anlamak için 1990 yılında veya 2000 senesinde yapılan bir bina ile 2023 senesinde yapılan bir binanın karşılaştırılması mantıklı olacaktır. Görünüm olarak veya dizayn olarak aralarında büyük farklılıklar görmek mümkündür. Ancak eski yapıların dayanıksız ve sağlıksız olduğu düşüncesi daima doğru değildir. 30 – 40 senelik binaların deprem zamanında sağlam kaldığı ancak yeni binaların çöktüğü durumlarda görülebilmektedir. Burada önemli olan nokta dizayn ve görünüm yeniliği kadar kullanılan malzeme kalitesinde de aynı gelişmeyi gösterebilmektir. İnşaat firmamız teknolojiden ve gelişimlerden faydalanarak çağa ayak uydurmaktadır.